9 Nis 2010

VÂKİA SURESİ


VÂKİA SURESİ

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

وَحُورٌ عِينٌ٭ كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ٭ جَزَاء بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ٭

Vâkia Suresi ayet 22 -24

إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاء

Vâkia Suresi ayet 35 

عُرُبًا أَتْرَابًا

Vâkia Suresi ayet 37 


لِّأَصْحَابِ الْيَمِينِ

Vâkia Suresi ayet 38
       
  Evet, Cenab-ı Allah’u Teâlâ burada ameli salihi işleyip cennete layık olup dâhili makamlarına mükâfatlarından bahs ediyor. Buyuruyor ki: ‘Onlar için hasenül uyun (gözleri çok temiz) hüsnü cemalde bi misil olarak (benzeri bulunmayan) vasıflandırılmış huriler vardır. El değmemiş mehalinden mesun ve mahfuz kalmış lü’lü (inci) gibidirler. O hurileri cennete yeni icat ettik. Yani acüze kadın yeri değildir. Acüzeyi şemta (çok yaşlı) bile cennete girerken gençleşip öyle girecek. Ve hem de bâkire kalacaktır. Yani zevçleri (eşleri) tarafından cinselden hemen sonra iradeyi ilahiyesiyle eski bâkire gibidirler. Yani cennette seyyibelik (dul kalmak) ile hayz lekesi yoktur. Zira cennet kazurat (pislik) yeri değildir. Hadisi şerifte varıdtır ki ihtiyar bir kadın Efendimize gelerekricada bulunmuş ve demiş: ‘Ya Resullullah Allah’u Teâlâ’dan talep eyle beni de cennete ithal eylesin. Efendimiz cevaben cennet acüzelerin yeri değildir buyurdu. Kadın yola giderken ağlayıp izharı hüzün eyledi. Efendimiz bunu görünce çağırttırdı ki buyurdu. İnsanlar gençleşip öyle cennete ma’lumissin (yaşları belli) olarak girerler. Yani yaşları 33 seneye benzer ki dünyadaki en güçlü yaşıdır.

وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ

Vâkia Suresi ayet 41

فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ

Vâkia Suresi ayet 42

وَظِلٍّ مِّن يَحْمُومٍ

Vâkia Suresi ayet 43

لَّا بَارِدٍ وَلَا كَرِيمٍ

Vâkia Suresi ayet 44 

إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَلِكَ مُتْرَفِينَ

Vâkia Suresi ayet 45 

وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنثِ الْعَظِيمِ

Vâkia Suresi ayet 46


وَكَانُوا يَقُولُونَ أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ

Vâkia Suresi ayet 47 

أَوَ آبَاؤُنَا الْأَوَّلُونَ

Vâkia Suresi ayet 48

قُلْ إِنَّ الْأَوَّلِينَ وَالْآخِرِينَ

Vâkia Suresi ayet 49 

لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ

Vâkia Suresi ayet 50

ثُمَّ إِنَّكُمْ أَيُّهَا الضَّالُّونَ الْمُكَذِّبُونَ

Vâkia Suresi ayet 51 

لَآكِلُونَ مِن شَجَرٍ مِّن زَقُّومٍ

Vâkia Suresi ayet 52 

فَمَالِؤُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ

Vâkia Suresi ayet 53 


فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَمِيمِ


Vâkia Suresi ayet 54


فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْهِيمِ

Vâkia Suresi ayet 55 

هَذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدِّينِ

Vâkia Suresi ayet 56 

إِنَّ هَذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ

Vâkia Suresi ayet 95 

فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ

Vâkia Suresi ayet 96

         Cenab-ı Allah’u Teâlâ burada bu taifei münkirinden bahis ederek buyuruyor ki: ‘Ashabı şimal o insanlardır ki kitapları yani amel defterleri boş olarak sol tarafından ellerine verilir. (41. ayetin açıklaması) Ve zehirleyici duman içinde kalıp (42. ayetin açıklaması) kokusu çok kötü olan o kara dumanın ki gölgesinde devam ederler. (43. ayetin açıklaması) O gölge ferahlatıcı değildir. Hâlbuki (44. ayetin açıklaması) Dünyada iken kendilerini büyük insan ad ederlerdi. (45. ayetin açıklaması) Mea haza büyük günahlara musir (ısrar) ve daim kalacaklardı. (46. ayetin açıklaması) Mea haza diyorlardı ki hayret biz ölüp toprak olduktan sonra bir daha dünyadaki gibi dirileceğiz de haşır denilen arasesine mi gireceğiz? (47. ayetin açıklaması) Acaba geçmiş analarımızda bedenleri çürüyüp biri birinden ayrılmış olduğu halde öyleler de mi dirileceklerdir? (48. ayetin açıklaması)
Ey nebiyim Muhammed (s.a.s) onlara de: ‘Evet geçmiş ümmetler ile gelecek ümmetler (49. ayetin açıklaması) toplanıp mahkemeyi kübraya gideceklerdir. 50. ayetin açıklaması Ey yalancılar! (51. ayetin açıklaması) Sizler o zakkum ağacından yiyeceksiniz. (52. ayetin açıklaması) mideniz bu zakkumdan doldurulacaktır. (53. ayetin açıklaması) Bunun üzerine çok hararetli kaynar suyu içeceksiniz. (54. ayetin açıklaması) doymaksızın mütahayir (şaşkınlıkiçinde) olarak içeceksiniz. (55. ayetin açıklaması) işte ruzi mahşerde (mahşer gününde) sizinle muamele budur. (56. ayetin açıklaması) Ey Muhammed bilesin ki insanlara karşı ceza ile mükâfat muamele budur. (95. ayetin açıklaması ) Sen Rabbi’ni tenzih ve takdis eyle. (96. ayetin açıklaması)

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde
Muhammed Nuri ÇELİK



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

E=mc2 ?

Güneş Sistemi

Güneş Sistemi
Üstteki resimle bu resim arasındaki benzerliği farketmişsinizdir Güneş Sistemi de diğer sistemlerle birlikte bir merkez etrafında dönmektedir. Ancak biz henüz bunu keşfedemediğimizden bu sözün bilimsel bir dayanağı yoktur.

Cevşen