9 Nis 2010

KALEM SURESİ


KALEM SURESİ

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
Kalem Suresi ayet 4

إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
Kalem Suresi ayet 7

فَلَا تُطِعِ الْمُكَذِّبِينَ
Kalem Suresi ayet 8 

هَمَّازٍ مَّشَّاء بِنَمِيمٍ
Kalem Suresi ayet 11

مَنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
Kalem Suresi ayet 12

عُتُلٍّ بَعْدَ ذَلِكَ زَنِيمٍ
Kalem Suresi ayet 13




أَن كَانَ ذَا مَالٍ وَبَنِينَ
Kalem Suresi ayet 14 

إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
Kalem Suresi ayet 15 


Bu ayeti kerim velid bini muğire hakkında nazil olmuştur ki o yeminle müdahine (dalkavukluk) ederdi. Efendimiz (s.a.s) karşı gıyabinde de aleytarlık yapardı. Ama kendisi veledi zina olduğunu bilmezdi. Ta ki ayet nazil oluncaya kadar mesele gün yüzüne çıktı. Evet, Cenab-ı Allah’u Teala buyurdu ki:

Ey nebiyim Muhammed (s.a.v)!
Sen ahlakı haseneyle yoğrulmuş, bir cismi mübareksin. Sende ilim, hilim, şiddeti hayâ, kesreti ibadet, seha, sabır, şükür, tevazuh, zuhud, rahmet, şefkat, hüsnü maişeret, adabı muamele ve sair ahlakı hamidye ne ki varsa sende mevcuttur. Rabbin Teâlâ ehli delaleti bildiği gibi hidayet ehli de bilir. Yalancıları ve yalanla yemin edenleri dinleme. Facirleri gıybet edenleri halkın arasını açanları halkı iyilikten men edenleri dinleme kasiyul kalip katı yürekli veledi zina kişileri dinleme. Her ne kadar zengin mal sahibi olsalar bile. Çünkü onlara ayeti ilahiyemiz tilavet edildiği zaman kabul etmediklerinden red ettikleri için, iftiraen diyorlar ki: ‘Bunlar eskiden kalma itibarsız bazı yazılardır.’ 


إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتِ النَّعِيمِ
Kalem Suresi ayet 34

أَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِمِينَ كَالْمُجْرِمِينَ
Kalem Suresi ayet 35

Evet, Cenab-ı Allah’u Zülcelâl bu ayeti kerimde vaâdeyi sübhaniyesinde bulunup, zümreyi muttakin indi ilahiyesinde, cennatül naim mehalli istirahat mehalli sukun olarak söz vermiş oluyor. O zümreyi müttakin ki dünyada iken bila tesennüû ve la reyp (şüphesiz) dünyevi şöhreti istemeden her şeyden önce Allah’ın rızasını talep eyleyip, ameli salihi işlemişlerdir. Ve diğer bir yanda Allah’u Zülcelâl Hazretleri gayri müslüm olan munafık ile kafirleri suizanları çürütüp buyuruyor ki: ‘Acaba olur mu Müslüman ile facir ve günahlarda münhemik olmuş (çok uğraşmış) guruhi mücrimin bir olsun?’ Haşa ki böyle bir şey ola tabi ki o Müslümanlar ki dünyada iken her yerde her vakit diğer Müslümanlar onların ellerinden, dillerinden, zararlarından selim kalmışlardır. O Müslümanlar ki her yerde ve her vakit Allah’ın buyruklarını ifa ederek, bütün manevi hisseyatlarıyla bile Allah’a teslim olmuşlardır. Her yerde ve her zaman Allah’ın rızasını her varlığın rızasının üstüne tutarak, kabul etmişlerdir. Ve Allah’u Teâlâ’ya layık bir şekilde ibadet ederek, Muhammed-ül Resul’ün ahlakıyla ahlaklanıp, peygamber Efendimizin izini takip ederek, imrarı hayat etmişlerdir. Böylesi bir sıfata sahip olanlar ile gayri meşru sıfat sahipleri bir olur mu? Hâşâ ve kella.

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde
Muhammed Nuri ÇELİK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

E=mc2 ?

Güneş Sistemi

Güneş Sistemi
Üstteki resimle bu resim arasındaki benzerliği farketmişsinizdir Güneş Sistemi de diğer sistemlerle birlikte bir merkez etrafında dönmektedir. Ancak biz henüz bunu keşfedemediğimizden bu sözün bilimsel bir dayanağı yoktur.

Cevşen