HİCR SURESİ

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ

الَرَ تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُّبِينٍ

Hicr Suresi ayet 1

رُّبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ كَانُواْ مُسْلِمِينَ

Hicr Suresi ayet 2

ذَرْهُمْ يَأْكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْ وَيُلْهِهِمُ الأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ

Hicr Suresi ayet 3

Ancak Cenab-ı Allah’u Teâlâ muradını bilir. Bilesin ey nebiyim Muhammed!

Sana gelen bu kitabı kerimin ayetleridir. Hak ile batılı biri birinden ayırt edebilir. Ruzi mahşerde kâfirler makamlarını cehennemde görünce, ‘keşke biz de Müslüman olsaydık’ derler. Ama ne fayda ki nedamet faydasızdır. Ey nebiyim Muhammed!

 Kâfirleri terge; yiyip, içip, dünyalarıyla temettû’ etsinler (faydalansınlar).  Tuli emel (hiç bitmeyen istekleri) onları meşgul etsin.

وَإنَّا لَنَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَنَحْنُ الْوَارِثُونَ

Hicr Suresi ayet 23

Ey nebiyim Muhammed!

Bilesin canlıları biz ihya ederiz. İmataları da bize mahsustur. Yer ile gök içindekileriyle biz varısız. En son biziz ve bize kalacaktır.

وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحْشُرُهُمْ إِنَّهُ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Hicr Suresi ayet 25

Muhakkak ve muhakkak Rabbin Teâlâ hak eylediği bütün varlıkları ihya ve imata eylediği gibi tekrar haşır arasasında (midanında) toplayıp, hesap almak için huzuri muallâsına çağıracaktır.

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الإِنسَانَ مِن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ

Hicr Suresi ayet 26

وَالْجَآنَّ خَلَقْنَاهُ مِن قَبْلُ مِن نَّارِ السَّمُومِ

Hicr Suresi ayet 27

Evet, Cenab-ı Allah’u Teâlâ buyuruyor ki: ‘Biz insanları kuru bir çamurdan yarattık. Rengi siyah mutagayir olarak yarattık. İnsanlardan önce ebulcan (cinlerin babası) iblisi dumansız bir ateşten yarattık.’ Evet, anlaşılan nokta budur ki Mevla’yı Mutaal evvelen yani âdemden evvel iblisi yaratmıştır. Meleklerle beraber Allah’u Teâlâ’ya çokça ibadet etmiştir. Belki yüz bin sene bil ahire âdem aleyhi selamı yaratmıştır. Âdem (a.s) yaratıldığından sonra muhavere (görüşme) başlamıştır. Nezer edelim ki muhaverenin şekli ve tarzı ne olacaktır? Gelecek olan ayetler bundan haber verirler. Dikkat edelim anlayalım ve bununla beraber insanların yeri nedir ve ne olacaktır? İblis aleyhi lane ile zürriyeti ve tebaaları nereye giderler? Ve nereyi boylayacaktırlar?

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَراً مِّن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ

Hicr Suresi ayet 28

Ey nebiyim Muhammed!

         

         Hatırla ki Rabbin Teâlâ melaikelere buyurdu ki: ‘Ben bir insanı (adem (a.s)) kuru, siyah ve mutaafinleşmiş bir çamurdan yaratacağım.

فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُ سَاجِدِينَ

Hicr Suresi ayet 29

O beşer tamamlayıp, nurumdan ruh koyduğum vakit siz meleklerim ona secdeyi tevazu edeceksiniz. Emir budur.

فَسَجَدَ الْمَلآئِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ

Hicr Suresi ayet 30

إِلاَّ إِبْلِيسَ أَبَى أَن يَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ

Hicr Suresi ayet 31

Evet, melekler tamamen secdeye vardılar. Ama ebülcan olan iblis iba eyledi (razı olmadı). İstinkâf ederek (kabul etmeyerek), secdeye varmadı. Bunun üzerine

قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا لَكَ أَلاَّ تَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ

Hicr Suresi ayet 32

Cenab-ı Allah’u Teâlâ buyurdu ki: ‘Ya iblis ne oldu sana ki secdeye varanlardan yüzünü çevirdin.’

قَالَ لَمْ أَكُن لِّأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ

Hicr Suresi ayet 33

Cevaben dedi ki: ‘Bir avuç çamurdan yarattığına secde etmem.’

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ

Hicr Suresi ayet 34

Cenab-ı Allah’u Teâlâ buyurdu ki: ‘Cemaati sacidinlerden çık muhakkak sen rahmetimden kovuldun’

وَإِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ إِلَى يَوْمِ الدِّينِ

Hicr Suresi ayet 35

قَالَ رَبِّ فَأَنظِرْنِي إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ

Hicr Suresi ayet 36

 İblis bunu istedi. Vakta ki Cenab-ı Allah’u Teâlâ ‘sana lanet olsun, kıyamete kadar’ deyince ‘Yarab kıyamete kadar beni ihya üzere bırakıver’ Cenab-ı Allah’u Teâlâ: 

قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ

Hicr Suresi ayet 37 

إِلَى يَومِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ

Buyurdu.

Hicr Suresi ayet 38

Evet, icabet edildin malum güne kadar kalacaksın.

قَالَ رَبِّ بِمَا أَغْوَيْتَنِي لأُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِي الأَرْضِ وَلأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ

Hicr Suresi ayet 39

İblis dedi ki: ‘Yarab senin izzetine kasem ederim ki yeri müzeyyen (süslü, ziynetli) göstererek bundaki olan nesli iğva ederim (ayartır, baştan çıkarırım). Delalete götürüp, sana kulluk ettirmem’ yemin içti

إِلاَّ عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ

Hicr Suresi ayet 40

قَالَ هَذَا صِرَاطٌ عَلَيَّ مُسْتَقِيمٌ

Hicr Suresi ayet 41

إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ إِلاَّ مَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْغَاوِينَ

Hicr Suresi ayet 42

Ama halis kullarım hariç. Evet, benim gösterdiğim yola halisen ibadette suluk eden kullarıma, hiçbir zaman tesirin olmaz. Ancak sana tabiî olup, senin gibi delalet yolunu tercih ederlerse, onlar müstesnadırlar.

وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ

Hicr Suresi ayet 43

Muhakkak ve muhakkak cehennem hem senin ve hem de sana tabiî olanların yeri olduğu terafi ilahiyemizden vaad edilmiştir.

لَهَا سَبْعَةُ أَبْوَابٍ لِّكُلِّ بَابٍ مِّنْهُمْ جُزْءٌ مَّقْسُومٌ

Hicr Suresi ayet 44

Evet, o cehennem ki yedi bab (kapısı) vardır. Arkalarında da taksim edilmiş, ehli delaletin amellerine göre makamlara ayrılmıştır. Herkes küfürlerine göre daimi olarak yanacaktır.

إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ

Hicr Suresi ayet 45

ادْخُلُوهَا بِسَلاَمٍ آمِنِينَ

Hicr Suresi ayet 46

Ama guruhi müttakin emin bir selametle cennet makamlarına girerler.

وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ إِخْوَاناً عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ

Hicr Suresi ayet 47

Dünyada iken, kalplerindeki buğz, hasedi çıkarıp kardeş olarak, iskemlelerin üzerine karşı karşıya oturup, sohbet ederler. Dostane dünyadaki maceralarından bahis ederlerdir.

لاَ يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ

Hicr Suresi ayet 48

نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

Hicr Suresi ayet 49

Evet, o guruhi müttakine hiçbir musibet ve zarar iras (peyde) edilmez. Ve ebedi olarak cennette kalacaklardır. Ve bir an olsun dahi çıkmazlar. 

Ey Nebiyim Muhammed (s.a.s)!

Kullarıma haber ver ki: ‘Tövbe edip, sana dönsünler, hatalarını bağışlarım. Onları rahmeti ilahiyeme alacağımdan şüphe etmesinler. Vaâdi sübhaniyem budur dönsünler.’

فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَ

Hicr Suresi ayet 94

Ey Nebiyim Muhammed (s.a.s)!

Sana gelen ilahi emirlerimizi izhar eyle. Ve müşriklere mübalat eyleme (İtina gösterme). Velâkin; veârız anıl müşrikin cihad ayetinden önce nazil olmuş olduğundan cihad ayetiyle mensuh olmuştur.

إِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِئِينَ {95} الَّذِينَ يَجْعَلُونَ مَعَ اللّهِ إِلـهاً آخَرَ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ {96} وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ{97} فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ السَّاجِدِينَ {98} وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ {99}

Hicr Suresi ayet 95-96-97-98-99

Ey Nebiyim Muhammed (s.a.s)!

Sana istihza (alay) edenleri biliyoruz. Biz sana kâfiyiz o guruhi müstehzin delalette olduklarını bilsinler. Velid bini muğire as bini vail ve adi binil kıs ve esved bini mutelip ve esve bini abdu yavusdurlar. İşte Cenab-ı Allah’u Teâlâ bunları ehli nar olarak helak etti. Ve cevaben buyurdu ki:

 Ey Nebiyim Muhammed (s.a.s)! Bunların sözleriyle kalbin daralır, sıkıntı aldığını biliyoruz. Bunların hakkından çıkacağız. Sen Allah’ına seccadeye var kulluğunu devam et ölünceye kadar bu münval üzere Allah’ını bilip elindeki Kuran’a sadakatle doğru olarak mutabeat eyleyip, hem peygamberlik ve hem de ubudiyet vazifesini yapacaksın.

Burada Hicr süresi de sona ermiştir.

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde

Muhammed Nuri ÇELİK