8 Nis 2010

MUTAFİFİN SURESİ


MUTAFİFİN SURESİ

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
وَيْلٌ لِّلْمُطَفِّفِينَ
Mutaffifin Suresi ayet 1 

الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُواْ عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ
 Mutaffifin Suresi ayet 2 


Noksan ve mizansız tartı yapanlara azap olsun ki; halktan noksansız alırlar verirken noksan verirler.

وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 3 mistakidir.

أَلَا يَظُنُّ أُولَئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ

Mutaffifin Suresi ayet 4 

لِيَوْمٍ عَظِيمٍ
Mutaffifin Suresi ayet 5

Hesap vermek için, mahkemeyi kübraya gönderileceğinden şüpheleri mi var ki böyle yapıyorlar?

يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Mutaffifin Suresi ayet 6


O gün ki herkes uryan yani çıplak olarak, mahşer arasesinde hesabı beklerler ki ne zaman huzuri ilahiyeye çağrılacaklardır? Tekzip edenler, haince dünyada iken amelleri rakamlarla tamamen sanki bir bez içinde yazıp, sarılıp, bugün aşikâra çıkacaktır ki unutmak ile imha mümkün değildir.

كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ
Mutaffifin Suresi ayet 7 

وَمَا أَدْرَاكَ مَا سِجِّينٌ
Mutaffifin Suresi ayet 8 

كِتَابٌ مَّرْقُومٌ
Mutaffifin Suresi ayet 9

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Mutaffifin Suresi ayet 10


Konumuzun mistakidir. Bugünü yalanlayanlara veyl (azap olsun)

وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
Mutaffifin Suresi ayet 12 

إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ

Mutaffifin Suresi ayet 13


 كَلَّا بَلْ رَانَ عَلَى قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ

Mutaffifin Suresi ayet 14


Ancak haddini bilmeyen guruhi fecere yevmi hesabı inkâr ederler.12. ayetin açıklaması onlara ayetlerimiz okunduğu zaman, cevaben: ‘Bunlar eskiden kalma yazılardır’ diye itiraz ederdi. Hâlbuki kalplerine kesip (elde) ettiklerinden dolayı, gaflet mührü basılmıştır. El iyazu billah 

كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 15 

ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُو الْجَحِيمِ
Mutaffifin Suresi ayet 16 

ثُمَّ يُقَالُ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 17 

كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
Mutaffifin Suresi ayet 18 

وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ
Mutaffifin Suresi ayet 19


كِتَابٌ مَّرْقُومٌ
Mutaffifin Suresi ayet 20 

يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 21

إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Mutaffifin Suresi ayet 22

عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 23 

تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ
Mutaffifin Suresi ayet 24 

يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ
Mutaffifin Suresi ayet 25


Evet, Allah’u Teâlâ mümin evliyalarına cemali ilahiyesini gösterdiği zaman, bu günü tekzip edenler mahçup olurlar. 15. ayetin açıklaması
Evet, mahcubiyetinden sonra daha eşedi (şiddetli) azap görmek için cehenneme gönderirler. 16. ayetin açıklaması Onlara hitaben deniliyor ki: ‘İşte yalanladığınız cehennem budur.’ 17. ayetin açıklaması Evet, salihlerin kitaplarındaki belirlenmiş yerleri cennetin en yüksek olan makamdır. 18. ayetin açıklamsı

Ey nebiyim Muhammed (s.a.v)!
İlıyın (makam yeri) ne olduğunu biliyor musun? 19. ayetin açıklaması
En ala zirve olarak, salih olanlara verilmişliği (21. ayetin açıklaması), amel defterlerinde yazıyla sabitlenmiştir. Melekler buna şahit olmuşlardır. O salihler cennet iskemlelerin üzerine oturup, (23. ayetin açıklaması) çeşit nimetlerle müteneim olurlar (nimetlenirler). Yüzlerinden cennet mesruruyeti (sevinci) bilinip, görünüyor. 24. ayetin açıklaması
Çünkü yüzleri parlak ve nurlu olarak kendini gösterir. Cennetin meşrubatlarından içerler ki o zamana kadar onların haricinde hiçbir el değmemiştir. Sanki onlar için mühürlenip onları beklemiştir.

خِتَامُهُ مِسْكٌ وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ

Mutaffifin Suresi ayet 26 

وَمِزَاجُهُ مِن تَسْنِيمٍ
 Mutaffifin Suresi ayet 27 

عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 28 

إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُواْ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ
 Mutaffifin Suresi ayet 29 

وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 30 

وَإِذَا انقَلَبُواْ إِلَى أَهْلِهِمُ انقَلَبُواْ فَكِهِينَ
Mutaffifin Suresi ayet 31


وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَؤُلَاء لَضَالُّونَ
Mutaffifin Suresi ayet 32 

وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ
Mutaffifin Suresi ayet 33 

فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُواْ مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 34 

عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 35 

هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ
Mutaffifin Suresi ayet 36

Evet, bu meşrubatın hitamında misk kokusu gelir. Bu nefis makul ve makbul olan meşrubatı dünyada iken musebakayla talep edip, ameli salihi icra etsinler. Bu meşrubat sanki cennet miskiyle karışımı olmuştur. Öyle bir pınardır ki cennette daim kalanlar ondan içip ve onlara mahsustur. Ama mücrimler ise; dünyada iken müminlere istihza (alay) edip, gülüyorlardı görünce. Ehli küfür evlerine dönünce, ehli imana alay edip, istihza ederlerdi. Bu küffarlar ehli imanı gördükleri zaman şöyle diyorlar: ‘Bunlar Muhammed’e gittikleri için delalete girmişlerdir.’ Derlerdi. Hâlbuki küffarlar müminlerin amellerini muhafaza için gönderilmemişlerdir. İstihzaları kendilerine azap getireceğinden şüphesizdir. Ama bu günde ki kıyamet günüdür. Müminler ehli küffara güleceklerdir. Mü’minler dur (inci) ve yakuttan mamul olarak, iskemlelerin üzerinde oturup, kâfirlere nezer edip (bakıp), gülerler. Zira dünyada iken küffar gülüyordu. Şimdi ise mümin güler. Acaba kafei müşrikin ki müminlere gülüyorlar. Alay ve istihza ettiklerin cezai sezalarını (layıklarını) alabildiler mi? Elbette ki aldılar. O ceza ise; badel hesap o guruhi keferelerine layık görülmüş narı cehennemdir elbette

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde
Muhammed Nuri ÇELİK



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

E=mc2 ?

Güneş Sistemi

Güneş Sistemi
Üstteki resimle bu resim arasındaki benzerliği farketmişsinizdir Güneş Sistemi de diğer sistemlerle birlikte bir merkez etrafında dönmektedir. Ancak biz henüz bunu keşfedemediğimizden bu sözün bilimsel bir dayanağı yoktur.

Cevşen