KIYÂME SURESİ

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ

Kıyâme Suresi ayet 7 

وَخَسَفَ الْقَمَرُ

Kıyâme Suresi ayet 8 

وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ

Kıyâme Suresi ayet 9 

يَقُولُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ

Kıyâme Suresi ayet 10 

كَلَّا لَا وَزَرَ

Kıyâme Suresi ayet 11 

إِلَى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ

Kıyâme Suresi ayet 12 

يُنَبَّأُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ

Kıyâme Suresi ayet 13 

بَلِ الْإِنسَانُ عَلَى نَفْسِهِ بَصِيرَةٌ

Kıyâme Suresi ayet 14 

وَلَوْ أَلْقَى مَعَاذِيرَهُ

Kıyâme Suresi ayet 15

Evet, bu ayeti kerimelerin vasıtasıyla kâfirlerin sualine cevap veriliyor. O istihza ve alay suretiyle ey Muhammed (s.a.v) ! Bahis ettiğin kıyamet günü ne zaman olacaktır? Cevaben: ‘Öyle bir zamanda olur ki o zaman o günün dehşetinden gözler hayrette kalır. Kamerin ışığı gider. Kararıp bir cismi kara olarak kalır. Ay ile güneş bir birine karışıp ateş haline gelirler. Ehli küfrü azaplandırmak için, o vakit müstehzi olan (alay eden) kâfirler diyecekler acaba bugün mehalli kurtuluş bir yer yok mudur? Bizi kurtaran yok mu?’ Azap melekleri cevaben: ‘hayır hayır!

Ne mehalli hallas (kurtuluş yeri) ve ne de münci (kurtarıcı) bulunmaz. Ancak Cenab-ı Allah’ın huzuri ilahi var. O da mahkemeyi kübrayı ilahiyesidir. Orada hesap vereceksiniz. Orada dünyada ettiklerinden ne ki işlemişseniz harfiyen sizlere haber verilecektir. Orada insan yapmışlarını görecektir. Kendi kendine hesap görüp kulak, göz, el, ayak ve sair cevarıhlar (uzuvlar) şahit olacaklarıdır. Arz eder ki bunları kayıp ede. Ama ne fayda ki kayıp edilecek zerre miskal kadar da olsa mümkün değildir.

أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى

Kıyâme Suresi ayet 36 

أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى

Kıyâme Suresi ayet 37 

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّى

Kıyâme Suresi ayet 38 

فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى

Kıyâme Suresi ayet 39 

أَلَيْسَ ذَلِكَ بِقَادِرٍ عَلَى أَن يُحْيِيَ الْمَوْتَى

Kıyâme Suresi ayet 40

Acaba insanlar zannediyorlar mı ki ihmal edilerek, hesaba, cezaya diğer yandan dirilip, mahkemeyi kübraya çağrılmayıp, koyun gibi başı boş bırakılsın? Bu mümkün mü? Hâşâ ve kella. Acaba o insan değil midir ki? Bir damla su olarak, onu mecra yolunda ana rahmine indirmeye izin verdik? Yani hayat köprüsünün görevinde bulunan, su borusunda hayat havuzuna nakil etmeye izin verdik. Yani ana rahmine nikâh ve izdivaç yoluyla, indirttik. O havza da pıhtılaşmış bir kan parçası olarak, göründükten sonra Allah’ın iradesiyle şekillenip, ehseni suret olan bu halkı bedih olan, insan şekli aldı. Sonra o şekilden çift insan yarattı. Yani erkek ile kadın ve diğer yandan bu şekli bediî olan insandan izdiyadı nesle irade eyledi Cenab-ı Allah’u Teâlâ kudreti kamilesiyle. Evet, buraya kadar icadı harikulade muvaffakiyet gösteren zati mualla ikinci bir kez ihya edip, tekrar ruh ile aynı cesedle haşre mahkemeyi kübraya hesaba, cezaya ve mükâfat vermeye gücü yetmez mi? Her şeye muktedir olduğu halde. Vehuve muktedirun ala külli şey haliyle.

Evet, suizan ettiklerin zannı kursaklarında elbette kalacaktır. Bila şüphe

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde

Muhammed Nuri ÇELİK