MUNÂFİKÛN SURESİ

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

Münâfıkûn Suresi ayet 9 

وَأَنفِقُوا مِن مَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَا أَخَّرْتَنِي إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُن مِّنَ الصَّالِحِينَ

Münâfıkûn Suresi ayet 10 

وَلَن يُؤَخِّرَ اللَّهُ نَفْسًا إِذَا جَاء أَجَلُهَا وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

Münâfıkûn Suresi ayet 11

     Evet, Cenab-ı Allah’u Teâlâ bu ayeti kerimede müminlerin ne gibi bir ahlakta bulunmaları gerektiğini, emir suretinde talimat veriyor ki, müminlerin ahlakları, münafıkların ahlakından ayrılsın. Ve onlara benzer olmasınlar binaen ala zalik. Cenab-ı Allah’u Teâlâ buyuruyor ki:

       Ey müminler!

       Sizin mallarınız ve evlatlarınız, sizleri Allah’a ibadet etmekten alı koymasın. Nasıl ki münafıklar mal ve evlatlarına mağrurane meşgul olup, Allah’ın zikrinden uzak düşerler. Sakın mal ve evladınız onlarınki gibi sizleri Allah’ın ibadetinden haç olsun, zekât olsun, oruç olsun, namaz olsun, tesbihat olsun ve sair ibadetler olsun alı koymasın. Her kim onlar gibi yaparsa, elbette büyük hüsrandadır. Cenab-ı Allah’ın sizlere verdiğinden muhtaç kullarına nafaka ediniz ölmekten önce. Zira sonra demesin ki ‘Yarap bir daha beni bırakıp mühlet verseydin, doğru amel işleyip, salih kullarından olurdum.’ Hâlbuki biliyorsunuz ki hiçbir nefsin müddeti tamamlayınca tehiri mümkün olmadığını, Allah’u Teâlâ amelinizden haberdar olduğunu bildirmiştir.

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde Muhammed Nuri ÇELİK