9 Nis 2010

HAC SURESİ


HAC SURESİ


بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْ إِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَيْءٌ عَظِيمٌ

Hac Suresi ayet 1

يَوْمَ تَرَوْنَهَا تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّا أَرْضَعَتْ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمْلٍ حَمْلَهَا وَتَرَى النَّاسَ سُكَارَى وَمَا هُم بِسُكَارَى وَلَكِنَّ عَذَابَ اللَّهِ شَدِيدٌ

Hac Suresi ayet 2

Buradaki hitabi ilahi cemi beşeredir. Yani ey insanlar!
         Sizler azabi ilahiyeden korkunur evemiri ilahiyeyi ifa ederek, yasaklarından içtinap ediniz. Müttaki olunuz ki felehyab olasınız. Zira öyle bir gündür ki, hamir (şarap) içmiş gibicesine sarhoş ve sergerdan (başı dönmüş, şaşkın,başıboş) olurlar. Hâlbuki hamir de içmemişlerdir. Öyle bir gündür ebeveynler evlatlarından, evlatlar ebeveynlerden tegafül ederek (bilmemezlik, tanımamazlıktan gelerek) habersiz kalacaklardır.

ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّهُ يُحْيِي الْمَوْتَى وَأَنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Hac Suresi ayet 6



وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَّا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَن فِي الْقُبُورِ

Hac Suresi ayet 7

     Evet, bu mezkûr olanlar sabittir ki bilesiniz Cenab-ı Allah’u Teâlâ ve tekaddes Hazretleri Halik’ı kâinattır ve mudebirul umurdur. Hak O’dur hakikat O’nun kavli ve sözüdür. Ve mevtayı diriltir, yarattığı gibi diriltmeye de kudreti kâfidir. Her şeyi kudretinin altında yaşıyor.
Evet, tekrar bileseniz ki bila şüphe ve la reyp (kuşkusuz) kıyameti kübra vaki olacaktır. Bütün insanlar ve ziruhlar dirilip, hesaplaşmak için mahkemeyi kübrayı ilahiyeye varacaklardır. İstihkakı hak olacaktır. Mütemmerid (inat eden, direnen) münafık, zalim ve kâfirler cehennemi boylayacaklardır. Enbiya, evliya, şüheda, ulema ve salihler de cennet makamlarını bulup, Yüce Allah’ın vaâdi sübhaniyesiyle cennet nimetleriyle mesrurane felahyab olup, mütelezziz olup, huru gılmanlarıyla ebedi olarak, cemali ba kemali ilahiyeye peygamberlerle ziyaret ederek, naimi ilaheyeye (ilahi nimetlere) ebedi olarak, imrarı hayat ederek, müştehiyatlarını (nefislerinin hoşuna gidenlerini)  ahız ederek (alarak) rahmeti ilahiyeye kesbi istihkak ederek, ilahi rızasının dâhilinde hayat ber devam edecektir. Sonsuza dek. El hadis (s.a.s) Bunun masadaki (doğrulayıcısı) ise kavli şerif

إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ

Hac Suresi ayet 14

Muhakkak ki Cenab-ı Allah’u Teâlâ imanla beraber ameli salihi icra edenleri cennetine ithal edecektir. Cenab-ı Allah irade eylediğine faili mutlaktır.


فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ

Hac Suresi ayet 30

Yani tağutlardan ve senemlerden içtinap ediniz (sakınınız). Necasetten  içtinap eylediğiniz gibi ve şahadeti zurdan (yalancı şahitlikten) içtinap ediniz. Yalan söylemekten sakındığınız gibi zira yalan imanı gidericidir. Müsdaki (tasdiki) şudur: lanetullahi alel kazibin ayet el kezibu mücanibun lil iman el kezibu vel imanu la yeştemiani fi kalbi müminin el hadis
Yani Allah’ın laneti yalancılara olsun. Efendimizin sözü şudur ki yalan imanı gidericidir. Diğer bir sözünde de şöyle buyurmuştur ki iman ile yalan bir müminin kalbinde beraber yerleşmesi mümkün değildir. Yani imanı olan yalan söyleyemez. Yalan söyleyenin imanı olamaz. El hadis.

أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ

Hac Suresi ayet 46

Evet, acaba şu kâfirler kendilerini akıllı mı zannederler? Hiç yeryüzünde misaferet etmez ve gezmezler midir ki onlardan önceki daha kuvvetli, daha güçlü kâfirlerin eserlerine rastlamazlar mı? Hatta akılları onlara rehber olsun ki geçmiş o insanları kuvvet ve güçleri onları kurtaramadığı gibi bunlarında kurtarıcıları olmaz. Maalesef gözleri değil, mahalli ibret olan kalpleri kararmıştır ki hakkı tanımazlar ve iman etmezler.

وَهُوَ الَّذِي أَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ إِنَّ الْإِنسَانَ لَكَفُورٌ

Hac Suresi ayet 66


Evet, bilir misiniz ki O Yüce Mevla’dır ki sizleri ademden (yokluktan) hiçlikten var eyledi. Sizlere tayin edildiği müddet gelince, emaneten sizlere verdiği ruhu alacaktır. Buna imate yani ölüm denilir. Mahkemeyi kübrayı ilahiyeye götürmek için, tekrar ihya edecektir ki bu yevmi hesap da herkes dünyadaki ettiğinden sual edilip, cevap verecektir ve hesaba göre ya cehennemi boylayacaktır ve yahut ameli salihine göre darül mükâfat denilen cenneti makam edinecektir. Muhammed (s.a.s) Resul’ün ümmetliğine kesbi liyaket edenler için, elbette ve elbette cennet makamları mevcuttur.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ


Hac Suresi ayet 77

Ey iman edenler!
         Yalnız ve yalnız Allah’a ruku ve secdeye varınız. Tağutları bırakarak, yalnız ve yalnız Allah’a ibadet ediniz. Allah için bila tesennû’ ve la şöhret vela reyp (kuşkusuz) ve la şüphe ve la riya en fin nefsi ibadet ediniz ki felehyab olasınız.

وَجَاهِدُوا فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ هُوَ اجْتَبَاكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدِّينِ مِنْ حَرَجٍ مِّلَّةَ أَبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ هُوَ سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمينَ مِن قَبْلُ وَفِي هَذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهِيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاء عَلَى النَّاسِ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ هُوَ مَوْلَاكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ

Hac Suresi ayet 78


Ey mü’minler!
İîlayı kelimetullah için, mücahit olunuz. Yani savaşınız. Yani müşriklere karşı olduğu gibi, şeytan ile nefse karşı da ve karinusuun (kötü arkadaş) karşısında da mücahit olunuz. Dünya metai için değil, Allah için olsun ki şehit olasınız. Haber de vardır ki inne meddünya cifetün talibuha kilabun yani iîlayı kelimetullah için değil, dünya için savaşanlar cife (leş) üzerinde boğuşan köpeklere benzerler. Hâlbuki Cenab-ı Allah’u Teâlâ sizler için ma la yutak (gücün yetmediği) emir etmemiştir. Zira bundandır ki sizleri dini İbrahimi Halil’ine teşvik etmiştir. Ve bileseniz ki Cenab-ı Allah’u Teâlâ edyanlar arasında dini Hanifi ki dini İbrahim (a.s)’dır sizlere tercih etmiştir. Çünkü eşrefi edyandır (en şerefli dindir). Ve sizlere Muhammed-ül Resul’ün (s.a.s) ümmetliğini nasip etmiştir ki o eşrefi beni âdemdir. Zira sizleri diğer ümmetlere şahit gösterecektir. Onların inkârında sizler ümmetül Muhammed-ül Resul (s.a.s) şahadet edip ki bizim peygamberimiz (a.s) semavi emri harfiyen tebliğ etmiş olduğu gibi onların ki de ifayı emir etmişlerdir dersiniz.
Evet, vakta ki geçmiş peygamberlerin ümmetleri tebliğleri inkâr ettiler ve dediler ki: ‘Yarab gönderdiğin peygamberler bizlere emri humayunuzi ifa etmediler. İtiraz da bulunduklarından Muhammed-ül Resul’ün son peygamber olarak çağırılıp beyanat verir.’ Buyuruyor ki:

Ey insanlar!
Eğer Muhammed-ül Resul (s.a.s) tebliği emrinde ifayı emir etmiş ise; sizin peygamberleriniz de elbette ki ifayı emir etmişlerdir. Sonra onun ümmetine sual ederiz. Eğer onun ümmeti tasdik edip, ‘evet bize harfiyen tebliğ etmiştir’ derlerse anlaşılır ki sizin de peygamberleriniz size tebliğ etmişlerdir. Ama velâkin sizler inkâr ediyorsunuz. Bu inkârlar faydasızdır. Bu muhavereden (hitaptan) sonra Cenab-ı Allah’u Teâlâ ümmeti Muhammed’den sual eder ki: ‘Muhammed-ül Resul (s.a.s) emri ilahiyemizi sizlere tebliğ etti mi?’ evet sedasıyla kabul buyurup ve diğer ümmetler ki inkâr etmişlerdir mahcup olurlar. İşte bundandır ki Cenab-ı Allah yol gösterir buyuruyor ki ferizei namazınızı kılınız, malınızın zekâtını veriniz. Allah’ın hablül metini (sağlam ipi) ki Kuran’dır, elde ediniz ki lahuti (ilahi) kitap Kuran-ı Kerim’dir. Felahyab olasınız. Sizlerin yardımcınız Cenab-ı Allah’u Teâlâ’dır. Ne güzeldir yardımcınız ki Allah’tır.


Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde
Muhammed Nuri ÇELİK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

E=mc2 ?

Güneş Sistemi

Güneş Sistemi
Üstteki resimle bu resim arasındaki benzerliği farketmişsinizdir Güneş Sistemi de diğer sistemlerle birlikte bir merkez etrafında dönmektedir. Ancak biz henüz bunu keşfedemediğimizden bu sözün bilimsel bir dayanağı yoktur.

Cevşen