9 Nis 2010

RAHMÂN SURESİ


RAHMÂN SURESİ

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

الرَّحْمَنُ٭ عَلَّمَ الْقُرْآنَ٭ خَلَقَ الْإِنسَانَ٭ عَلَّمَهُ الْبَيَانَ٭
.    
Rahmân Suresi ayet 1-4

             Evet, O Yüce Rahman-ur Rahim Kuran-ı Kerim’i hıfız ve anlamak için kolaylıkla insanlara miyeser (nasip) kıldı. İnsanları görücü, işitici, konuşmacı olarak yarattı. Ona konuşmayı ilham etti ki maksadını meramını metlebini (isteğini) ifa edebilsin. Ve hem de bu sıfatlar vasıtasıyla hayatı yaşayan diğer hayvanlardan ayrılsın. Zira hayatı yaşayan iki cinsil mahlûk vardır. Biri konuşup anlayıp akıl ile kalp sahibi olur. İnsanla cin ve melekler gibi. Birisi de yalnız feraset (manevi hissiyat) ile zekâ bulunur. Bir cinsi hayvanlar gibi. İşte Cenab-ı Allah’u Teâlâ burada bu nev’i akıl ile kalp ve natıkaya (konuşmaya) işaret ederek âlemle hül beyane diye haber vermiştir ki mesele anlaşılsın.

مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ

Rahmân Suresi ayet 19

بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ

Rahmân Suresi ayet 20

كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ

Rahmân Suresi ayet 26

Evet, Cenab-ı Allah’u Teâlâ iki denizi iç içe yaratmış kudreti ilahiyesinden bir perde aralarına koymuş ki biri tatlıdır diğeri tuzludur. Karışmaları mümkün değildir. Öyle bir perde ki gemiler geçip geliyor.
Karışımları olmuyor. Ve bu mucizeyi Kaptan Kostu isimli bir araştırmacı mühendis son zamanlarda rastlayıp görünce yayına verdiği gibi kendisi de Müslüman oldu. Halbuki Müslümanlar bu olayı Kuran’ın nuzulüden beri bilmişler görmüşler ve iman da etmişler ki zatı Zülcelâl’dan hariç ne gibi varlıklar varsa bil cümle yani insan olsun cin olsun melek olsun ve sair hayvanlar olsun fenaya girer müddet gelince tekrar dirilip haşre varıp mahkemeyi kübrayı ilahiyeye varıp dünyadaki işlemlerinden hesap vereceklerdir. Bunun mistaki ise şu kavli şeriftir: 

وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ

Rahmân Suresi ayet 27
                                                                                                                                                     Yani yerde ve gök de ne ki varsa hepsi fenaya girip vakti mevudeye kadar kalacaktır. Berzah âlemin müddeti bittikten sonra tekrar ihya edilip hesaptan sonra kimi Kimi cehenneme ve kimi de cennete girecektir.

يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانفُذُوا لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ
  
Rahmân Suresi ayet 33
                                                                                                                                                     Evet, emri ilahiyesiyle bütün insanlar ve cinniler mahşer arasesinde toplandıktan sonra Cenab-ı Allah’u Teâlâ hitap ederek: ‘Ey cin ve ins toplumları işte sizlere Mizanı haşri ve haşrın vukuun inkâr edip kazayi ilahiyeye ve kadere karşı koydunuz.’ İmkânınız varsa kaçınız, kurtulunuz. Maalesef ne kuvvetiniz ne de imkânınız çünkü etraflarında yedi saf dehşet verici melekler vardır. Kurtuluş gayri kabildir. Bazı müfessirler bunu dünyaya tercüme etmişlerdir. Ve demişlerdir ki şayet ilim ile bilgi ve malzeme olursa insanlar gezegenlere çıkabilirlerdir. 

فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُسْأَلُ عَن ذَنبِهِ إِنسٌ وَلَا جَانٌّ

Rahmân Suresi ayet 39

يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ

Rahmân Suresi ayet 41

     İşte o günde hiçbir kimseden günahları sual edilmez ki sen bu günahı bu şekilde işlemişsin diye. Zira simaları günahlarına göre bellidir. Sormaya hacet görülmüyor. Çünkü amel defterlerinde ve azaların şahadetinden, meleklerin tasdikinden her şey aşikârdır. Ancak emir ediliyor bu mücrimlerin başlarından ve ayaklarından tutun yalanladıkları cehenneme atınız. Tarafı ilahiyeden emir ediliyor. Şunun mistaki şu ayeti kerimdir ki:

هَذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ

Rahmân Suresi ayet 43
    
İşte bu cehennem dünyada iken mücrimlerin inkâr ettikleri cehennemdir ki bugün o mücrimlere mehalli azap olmuştur. Bu günde inkârına mecal yoktur. Zira aşikâren içindeler.

وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ

Rahmân Suresi ayet 46

          Evet, dünyada iken Allah’ından korkup emri bil mağrufi yerine getirip hakkıyla ifa ederek bununla beraber yasaklardan da uzaklaşıp sakınanlar için indi ilahiyede iki cennet vardır. Birisi şahsına aittir. Diğeri de hurularına aittir. Ki daha sururlu (sevinçli) ve ferah içinde imrarı hayat etsinler. Ve yahut iki cennetten murad biri makam cennetidir ki bu malumdur. Diğeri ise cenneti zatidir ki (a.s) ile beraber cenneti zati ilahisiyle beraber müşerref olmaktır. Mühim olan da budur.

فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ

Rahmân Suresi ayet 56

 كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ

Rahmân Suresi ayet 58

هَلْ جَزَاء الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ

Rahmân Suresi ayet 60

فِيهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌ

Rahmân Suresi ayet 70

حُورٌ مَّقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ

Rahmân Suresi ayet 72

لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ

Rahmân Suresi ayet 74

     Evet, Cenab-ı Allah’u Teâlâ haber veriyor ki: ‘Cenneteki huriler sanki gözleri kapalıdır. Zevçlerinden başka kimseyi görmezler ve görmemişlerdir. Ezvaçlarından (eşlerinden) başka hiçbir el o hurilere değmiş değildir. Ve hiçbir kimse tarafından cinsel görmemişlerdir. Cinni olsun insi olsun cennet hurilerine ilişme imkânı yoktur. Belki zevçlerine bakire olarak mahfuz kalmışlardır. Bu da kudreti ilahiyenin mühim bir tespitidir. Sanki mercan ile yakutu musaffadırlar (gibi safdırlar).Nasıl ki yakutta ip takıldığı zaman her tarafta görünüyor. Öylecesine 70 perdenin altında kemiklerin içindeki ilikler bile görünüyor. Ama zevcelerinden başka kimse bu hurileri görmez. İşte dünyadaki iyi amelin mükâfatı, ilahi lütfüyle bu iyilik olacaktır. İşte o cennetler de ahlakı haseneye sahip kadınlar vardır. Mücevvef lü’lüden oturup haymeye benzer ama hayme değildir. Belki mercan ile yakutu mücevvefdir. Dünyadaki zevclerinden başka cinni olsun, insi olsun,hiçbir kimse cinsel olsun gayr olsun müdahil olmamıştır. Sahiplerine mahsus ve mahfuz kalmışlardır.

 

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde
Muhammed Nuri ÇELİK






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

E=mc2 ?

Güneş Sistemi

Güneş Sistemi
Üstteki resimle bu resim arasındaki benzerliği farketmişsinizdir Güneş Sistemi de diğer sistemlerle birlikte bir merkez etrafında dönmektedir. Ancak biz henüz bunu keşfedemediğimizden bu sözün bilimsel bir dayanağı yoktur.

Cevşen