TÂHÂ SURESİ

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

إِنَّهُ مَن يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِمًا فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيى

Tâhâ Suresi ayet 74

وَمَنْ يَأْتِهِ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُوْلَئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَى

Tâhâ Suresi ayet 75

جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاء مَن تَزَكَّى

Tâhâ Suresi ayet 76

Evet, her kim mücrim (suçlu) olarak, mahkemeyi kübrada Allah’ın huzuruna çıkarsa, elbette onun yeri cehennem olacaktır ki ne ölecek ki kurtulsun ve ne de dirilecektir. Ve her kim mümin olarak, ameli salihiyle Allah’ın huzuruna çıkarsa, onun için cennetin yüksek dereceleri vardır. Öyle bir cenneti adin ki ebedi olarak, Allah’ın verdiği nimetleriyle beraber kalacaklardır. Zira dünyada iken terki nefis etmişlerdir. Bunun için böyle sonsuz mükâfata müstahak olmuşlardır.

كُلُوا مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبِي وَمَن يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبِي فَقَدْ هَوَى

Tâhâ Suresi ayet 81

وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِّمَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدَى

Tâhâ Suresi ayet 82

Ey insanlar!

Sizlere verdiğimiz rızıktan helal ve iyisini yiyiniz. O rızkın içinde zülüm etmeyesiniz. Yani gayri meşru da bulunmayınız ki gadabi ilahiyemize maruz kalmayasınız. Bileseniz ki her kim gadabi ilahiyemize maruz kalırsa, elbette ki delalete girmiştir. Sureti katiyede bilmelisiniz ki tövbe edip, ameli salihi işleyenler için, bağışlayıcı olduğumu bildiririm ki hidayet yoluna devam etsinler.

إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا

Tâhâ Suresi ayet 98

Muhakkak bileseniz ki Allah’ınız bir olduğu gibi onun ilmi de her şeye ihate (kaplamıştır) etmiştir.

وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى

Tâhâ Suresi ayet 124

Ve her kim ibadeti ilahiyemden istinkâf ederse (çekinirse) dünyada iken maişeti dar olduğu gibi ahirette besiretsiz haşır edilecektir.

قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرْتَنِي أَعْمَى وَقَدْ كُنتُ بَصِيرًا

Tâhâ Suresi ayet 125

Yarab dünyada iken gözlerim var idi ne için beni gözsüz olarak haşır eyledin? 

قَالَ كَذَلِكَ أَتَتْكَ آيَاتُنَا فَنَسِيتَهَا وَكَذَلِكَ الْيَوْمَ تُنسَى

Tâhâ Suresi ayet 126

 

Cevaben deniliyor ki dünyada iken; sana gelen ayetlerimizi unuttun bugün ise sende unutulursun.

وَكَذَلِكَ نَجْزِي مَنْ أَسْرَفَ وَلَمْ يُؤْمِن بِآيَاتِ رَبِّهِ وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَشَدُّ وَأَبْقَى

Tâhâ Suresi ayet 127

İşte ayeti ilahiyesini unutan için, hacelet  (utanç) verici eşeddi (şiddetli) azap vardır. Her kim herhangi bir verdiğimizde israf ederse, ayeti ilahiyemizi red ederse, elbette ki onu ahiretin azabıyla cezalandıracağız demektir.

Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde

Muhammed Nuri ÇELİK