TİN SURESİ
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ٭ ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ٭ إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ٭
Tin Suresi Ayet 4,6,5
Evet, Cenab-ı Allah’u Teâlâ buyuruyor ki: ‘Muhakkak bilesiniz ki, biz insanları muhtedilül kame mütenasibül e’za (azaları uyumlu) yarattık.’ Yani dimdik, düzgün bir kamet (boy) ile çok düzgün azalar verdik. Ama ne fayda ki bu nimetin şükrünü ifa etmediğinde azalarını gayri meşru yerlerde kullandığı için, bil ahire narı cehenneme attık ki cehennemin en derin yerleridir. Ama imanla beraber ameli salihi işleyenler ise onlar için gayri mektû (gizli olmayan) ve sonsuz olarak ecirler, sevaplar vardır. Hemen hemen bütün ayetlerde bu iki taifei insanın yerleri, amellerine göre belli oluyor. Kimi mütemmerrid (inatçı), münkir (inkarcı), fasık (kötülük düşünen) olup, cehennemi boylar ve kimi ise mutiî (itaat edip) munkat olup (uyarak) ameli salihi işleyip, cennete girer. Bu da bir lütfu ilahidir.
Bediûzzaman Said Nursi Talebelerinden Fakih Şükrü zâde
Muhammed Nuri ÇELİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder